18 Nisan 2014 Cuma

Bernhard Hennen "Ejderha Elfleri"

FANTASTİK BİR DÜNYA İHTİYACI

Edebiyattaki her bir farklı türle farklı bir kapı aralanır. Ama en farklı kapıları da, gerçek hayatta denk gelinmesi imkansız (ya da henüz bizler deneyimlemediğimiz için bize imkansız gelen) olayları, tasvirlerini okumanın ayrı bir keşif ve heyecan olduğu karakterleri anlatan türlerdeki eserlerde ortaya çıkar.

Bu türlerin başlıcaları bilim kurgu ve fantastik edebiyattır. Bilim kurgu başka bir yazıya, ilerleyen haftalara kalsın ve biz fantastik edebiyat üzerinden biraz konuşalım.

Okuyucunun, gündelik hayatı içinden kimi zaman sadece kaçmak için kullandığı bir kapıdır kitap. Bazen kaçış başka bir döneme, başka bir insanın hayatına, başka bir gündelik yaşama ya da başka bir gerçekliğe olabilir. Başka bir gerçeklikte olmak ise her okuyucu için aynı anlamı ifade etmez. Gerçekliğin, kitap içinde bilinen halinden uzaklaşması ve neredeyse, kimi zaman olabildiğince uç noktalarda gezinmesi bazı okurlar için itici bir sebep olabilir. Gerçekliğin aşınması, merak edilmeyen ya da tanıdık olmadığı için anlaşılamayan bir durumun sayfalarca anlatılacak denli canlanması okuyucuya cazip gelmiyor olabilir. Bunun tamamen olmasa da ağırlıklı olarak hayalgücü ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Eğer hayal korkmaktan korkmuyor iseniz sizin için edebiyatta sınır yoktur; havada salınan ejderhalar ya da zamanda yolculuk yapan bir bilimadamı, uzayda yolculuk yapan bir grubun uzay aracı içindeki hayatları, farklı gezegenlerdeki farklı ırklar ya da farklı ırkların, bilinmeyen bir diyardaki maceraları sizin için "imkansız olduğu için yadırganası ve dışlanası" değil, tam tersine, "etkileyici ve merak edilesi"dir.

Hayal etmekten korkmadan, yaşanmamış bir dünyanın, varolduğu "bizlerce bilinmeyen" diyarların varlığını keşfetmenin, okur için mükemmel bir tat olduğuna eminim. Nasıl ki ilk kez şahit olunan bir yıldız kayması insanı derinden etkiliyorsa, her bir kitapta keşfedilen yeni dünyalar, yeni ırklar da okuyucu için kitap okuma haricinde bir mutluluk yaratıyor.

Kendi gerçekliğinden, bir kaç dakika gözlerini kapatıp uzaklaşmaya çalışanlar için, başka bir dünyanın nasıl mümkün olabileceğini merak edenler için, çok sıkıldığı günlük hayatında nefes almak için kaçacak yer arayanların sığınabileceği, tatmin olabilecekleri türlerden biri olan fantastik edebiyat ile okur, sıradanlığın sınırlarını aşma ihtiyacını da bir şekilde gideriyor. Bunu her ne kadar gözlerinin önünden akan satırlar ile yapıyor olsa da, şunu da unutmamak lazım; insanlar okudukları kitabın içinde kendilerini de görürler. Orada bir rol kaparlar ve bir bakarsınız bir elf ya da bir hobbit gözünden hikayeyi yaşıyorlar.

Ülkemizde sıkı takipçileri olan fantastik edebiyatın, özellikle Yüzüklerin Efendisi'nin sinemaya uyarlandığı dönemle beraber yükselişe geçtiğini hep beraber gördük. Bunun ardından da, belki ilk kez fantastik edebiyatla karşılaşan kitlenin, türü daha derinlemesine inceleme, okuma ihtiyacını ortaya çıkardığı, türü daha bilinir hale getirmede başlıca rol oynayan etkenlerden biri olduğu kanısındayım.

MACERA DOLU BİR DÜNYA

Ejderha Elfleri, iki kitaptan oluşan bir seri. Karşımıza çıkan dünya ise gerçek anlamda fantastik bir dünya.

Yanlışlıkla öldürdüğü bir trol yüzünden hayatı değişen Nandalee’nin hikayesi ile başlıyor kitap. Kendisini kurtaran bir topluluğun içinde, ardında bıraktığı, bırakmak zorunda kaldığı kabilesi haricinde yepyeni bir yaşam ve tanımadığı bir dünya içinde buluyor kendisini.

Ejderha elfi olabilecek kapasitede olduğuna inanılan Nandalee’nin nasıl ve neden olduğunu idrak edemeden kendisini içinde bulduğu sürecin başlaması ile karakterin hikaye içinde aldığı rolü tanımaya başlıyoruz.

Eş zamanlı olarak devam eden bir diğer hikaye ise, bir ölümsüzün ruhuna bedeninde ev sahipliği yapmaya başlayan, sıradan bir çiftçinin birden değişen hayatı bizleri karşılıyor. Artax, aralarındaki fark bir ölümlü ve bir ölümsüz olmaktan da öte olan “ruhların” ev sahipliğini yaparken, bir hükümdar olmayı başarmaya da çalışıyor. İnsani ve saf duyguların, acımasızlık karşısında kendisini savunmaya geçtiği anlar, seçenekler içinde bocalayan bir hükümdarın içine düştüğü durumlar Artax üzerinden okuyucuya sunuluyor.


Farklı topluluklar arasında artmakta olan gerilimle beraber ilerleyen hikaye, Bernhard Hennen'in temposu yüksek hali, kullanılan dilin akıcılığı ve çevirmenin başarısı ile fantastik edebiyat severler için hoş bir seçenek oluyor.

2 yorum:

kappadoks dedi ki...

2 kitaptan oluşmuyor seri.3. Kitabı hakkında bilgi bulmak için geldim adam bitirmeden seriyi yorumlamis. 2.kitabın sonunda devamı gelecektir diyo.

Kareler Ve Sayfalar dedi ki...

thank you captain obvious