3 Eylül 2014 Çarşamba

Robert Charles Wilson "Darwinya"

1912'nin Mart ayında, Dünya üzerindeki herkesi şaşırtacak, dengeleri yerinden oynatacak bir olay yaşanır. Avrupa Kıtası'nda yeni bir yer, Darwinya ortaya çıkar. Bu yeni kıtanın ortaya çıkmasının ardından, Almanya ve Fransa'nın lehine olan tüm siyasi ve askeri güç tersine dönmüştür. Amerika, yeni ve kendilerini bekleyen bir diyar olarak beliriverdiğini düşündükleri Darwinya'da kendi egemenliğini kurma amacıyla harekete geçmiştir. Güneşin asla batmadığı krallık olan İngiltere'nin gözbebeği Londra tanınmayacak hale gelmiş, çamurdan, pislikten geçilmeyen sokaklarıyla tüm görkemini yitirmiştir.

Darwinya ise macera arayanlar, bilim insanları, saklanmak ya da kaçmak isteyen insanlar, kimilerince "mucize" olarak tanımlanan bu olaya şahit olmak isteyenler tarafından merakla inceleme altına alınmıştır. Ancak Darwinya, tıpkı ortaya çıkışı gibi tekinsiz ve gizemli bir diyardır; bu yüzden de aslında tehlike, Darwinya'dır.

Baş kahramanımız Guilford Law'ın, Amerika'da başlayan hayatı ve Darwinya'nın ortaya çıktığı günlerdeki yaşamıyla okumaya başladığımız hikaye, ağırlıklı olarak Law'ın ekseni etrafında dönmekte. Yer yer Law'ın günlüğünden parçaların, kendi ağzından anlatımı ile (Doğal olarak) yer aldığı bölümlere de sahip.

Bir fotoğrafçı olarak çalışan 22 yaşındaki Law, aralarında devasa bir uçurumun olduğu karısı ve dört yaşındaki kızı ile birlikte Amerika'dan, daha iyi bir hayata sahip olacak parayı kazanıp, geri dönmek üzere İngiltere'ye doğru yola çıkarlar. Bir araştırma grubuna katılarak Darwinya'nın gizemlerine tanıklık edecek olan grubun fotoğrafçılığını üstlenen Law, aynı zamanda bu gizemli coğrafyanın fotoğraflarını satarak elde edeceği gelirle kavuşabileceği daha iyi bir geleceği ailesine sağlama amacıyla, ailesini Londra'da bir akrabalarının yanına yerleştirir ve keşif ekibiyle beraber Darwinya'nın derinliklerine doğru ilerlemeye başlar.

Ancak tehlike, çok geçmeden onu çepeçevre saracak, aklına getiremeyeceği gerçeklerle yüzleşmesini ve neredeyse bildiği her şeyin aslında "ne olduğunu" öğrenmesini sağlayacaktır.
Darwinya, Philp K. Dick Ödüllü yazar Robert Charles Wilson'ın kaleminden çıkma, kazandığı ve aday olduğu ödüllerle de göz dolduran bir üne sahip. İthaki Yayınları'nca Ağustos ayında piyasaya çıkan kitabın kapağında ise Stephen King'in övgü dolu bir cümlesi yer alıyor.

Ancak...

Kitabı bir kaç parçaya ayırdım; akış, anlatım, olaylar temelinde.

Öncelikle, romanın baş karakteri Law'ın da sıkça adını andığı H. G. Wells etkisi, birinci kısım olarak adlandırdığım kısımda ortaya çıkıyor. Gerek 1900'lerin başında geçişi, gerek anlatım, gerekse Darwinya'nın ortaya çıkışındaki bilinmezlik, benim aklıma direkt Wells'i getirdi. Bu kısım boyunca hikaye çok hareketli ya da merak unsuru barındıran bir yapıya sahip değil bence. Hatta yer yer temposu düşüyor.

İkinci kısım ise aklıma Scarlett Thomas'ın The End Of Mr. Why adlı kitabını getirdi; burada hikaye kesinlikle bir kırılma noktası yaşıyor ve okuru birden kitabın başından beri var olan, ancak gücü eksik olan o merak duygusu ile tanıştırıyor. İşte bu kısım da aslında Philp K. Dick tarzında bir bölüm. Kesinlikle PKD'yi anmadan geçemezsiniz, o kadar iddialı yazıyorum gibi oldu ama gerçekten öyle.

Üçüncü, son kısım ise tamamen Stephen King-vari. Bence kitap kapağındaki yorumu King'e yaptıran da bu bölüm. (Hatta Dean Koontz'un ilk zamanları da aklınıza gelebilir ki Koontz da zaten ilk dönemlerinde üzerindeki Stephen King etkisini yadsımayan bir yazar.) Birinci ve ikinci kısım diye kendimce ayırdığım o bölümlerden kesinlikle çok farklı bir tarzı var bu kısmın. Okuyunca fark edersiniz zaten.

Darwinya içinde hareket, hikayede gizemi yaratan Darwinya - yolculuk üzerine kurulu gibi görülse de bence bunun destekleyicisi aslında yazarın türler arasındaki geçişi. Baş karakter Law'ın hikaye içindeki ana görevi haricinde ikili ilişkileri, aile ilişkisi, hayal kırıklıkları, yalnız bir insan oluşu ve içine sıklıkla düştüğü melankoli hali hikayeye ayrıca tat katan unsurlardan.

Kimi okur için güzel, kimileri için ise istenmeyen bir şey olabilir bu, okuyup kararı verecek olan sizsiniz.

4 yorum:

mit dedi ki...

Kararsız kaldığım bir kitaptı veee kararsızlığım iyice arttı :)) Her ne kadar Wells ile King'e saygı duysam da tarzları bana hitap etmiyor. Sanırım şimdilik pas geçeceğim bunu. Güzel ve detaylı incelemeniz için çok teşekkürler.

Kareler Ve Sayfalar dedi ki...

@mit: Ben teşekkür ederim.
Yer yer dağılıyor Darwinya okurken, çok farklı tarzları birleştirmiş gibi... Kötü değil fakat sanırım ben tam bütünleşemedim hikayeyle.

Gül Akça dedi ki...

Bu kitabı merak ediyordum ama karar da veremiyordum... yorumunuzu okuduktan sonra sanırım okumayacağım... teşekkürler

Kareler Ve Sayfalar dedi ki...

@Gül Akça:
Ben teşekkür ederim.
İlginç bir hikaye ancak belirttiğim gibi bana sanki üç farklı yazar yazmış gibi geldi.