"Son
Tanık", okuduğum ilk Glenn Meade romanı oldu. Adını sıkça duyduğum halde
daha önce okumaya fırsatım olmamıştı.
Balkanlar'ın
tarihi en hareketli ülkelerinden Yugoslavya'nın yakın geçmişi üzerinden çıkış
noktasını bulan roman, Amerika'da müzisyen eşi Jan ile beraber bebek bekleme
sevincini yaşayan Carla'nın, başına gelen bir felaketin ardından geçmişini
öğrenmesiyle başlıyor. Silik hatıralardan oluşan bir çocukluk üzerine kurduğu hayatının,
bilinmeyen her yönünü, hafızasından silinmiş anne ve babasının anılarını
öğrenmesiyle beraber içine düştüğü dram, Carla'yı başka bir kıtanın acı dolu
geçmişine götürüyor. Bir yandan yaşadığı felaketin acısını yaşarken, bir yandan
doğacak çocuğu için ayakta kalmaya çalışan bir karakter olarak karşımıza çıkan
Carla, öte yandan geçmişinin sisle örttüğü günleri berraklaştırmak için azim ve
kararlılıkla tehlike dolu bir yola çıkıyor. Haliyle, bir macera romanı olarak
ele alınabilecek Son Tanık'ta tedirgin edici bir hava içinde, Carla'nın gerçeği
arayışı başlıyor. Tabi uluslararası sorunlara yol açabilecek kadar tehlikeli
sularda yüzmeye başlayan Carla'nın dağıttı sisin ardından sadece geçmiş değil,
şimdiki zamanın acımasız bilinmeyenleri de çıkıyor.
Yugoslavya'da
yaşanan iç savaş ardından, savaşın sadece sürdüğü müddetçe verdiği zararın
değil, bireylerin hayatları üzerinden nasıl travmalara ve acılara yol açtığını
da irdeliyor kitap. Özellikle Carla'nın annesinin günlüğü üzerinden, mutlu bir
ailenin karşılaştığı zor günleri okura yansıtıyor.
Dediğim gibi
yazarla beni tanıştıran ilk romandı. Orijinal dilinde okumadığım gerçeğini de
göz önünden ayırmayarak söyleyebilirim ki kitaptaki diyaloglar daha iyi
olabilirmiş. Bunu olay örgüsünden bağımsız söylüyorum. Bu benim fikrim.
Tarihi,
polisiyeyi, macerayı bir kitapta toplayan bir roman Son Tanık.
Not: Doğduğum
günden bu güne etrafını savaşın, acının çevirdiği bir coğrafyada yaşayan bir
insan olarak, sırf kendi hatırladığım işgalleri, savaşları düşünüyorum da,
gerçekten insanlık ne zaman ders alacak? Ne zaman öldürmekten vazgeçecek?
Okurken siz de düşünmeden edemeyeceksiniz çünkü nasıl bir dünyada yaşıyorsak
yaşınız kaç olursa olsun her zaman hem sürmekte olan bir savaşa, hem de tanık
olduğunuz onlarca savaşa dair anılarınız vardır... Uzaydan canlı yayınla uzaya
gönderdiği insanla iletişim kurabilen insanoğlu, canlı yayınla savaşı
televizyonlardan yayınlayan insanoğlu. Ne gariptir ki hiçbir gelişme acıya son
vermeye yetmedi; bir savaşın daha başlamasını engelleyemedi. Yazık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder