6 Kasım 2017 Pazartesi

Henning Mankell "The Man Who Smiled"

Bahsetmemiş olmamak adına Henning Mankell'in bu kitabından da bahsedeyim. Biriktirip biriktirip bin tane kitap hakkında yazı yazmaya Kasım 2017'de karar vermiş gibi oldum, bu yüzden önce romanlar hakkında kısa kısa bir şeyler ekleyecem çünkü böylesi daha kolay. O arada Türkçe'yi de konuşma dili yönünde katletmiş gibi oldum, özür dilerim ama "ekleyeceğim" dediğimde kendimi daktilo gibi hissedecektim nedense.

The Man Who Smiled, Kurt Wallander'ın yine kendi kendine kıvrandığı bir roman; ama bu sefer bu kıvranış bir önceki romandan arta kalan bir kıvranış. Sırayla okumamış olanlar için sebebini de yazmıyorum. Gerçi kitapları sırayla okumayı başarabilen cidden var mı merak ediyorum. Neyse. Wallander'ın içine düştüğü ciddi bir bunalımdan çıkamadan dahil olduğu soruşturmaya odaklanıyor roman. Bence Wallander serisindeki birçok roman diğerlerinden bazı yönlerle ayrılıyor; yani polisiyeyi polisiyenin yanına bir şeyler daha ekleyip tanımlama ihtiyacını doğuran bir şey var Mankell'de, bir mesele var. The Man Who Smiled'da da aslında hemen her coğrafyada olan bir şeyden İsveç örneğinde bir şeyi anlatıyor; karanlıkta neler, hangi güç ekseninde dönüyor, para nelere kadirdir, o ağlar nasıl bir imkan sağlar, o ağlar nasıl korunur, neden korunur, ne pahasına korunur...

Sırf bahsetmemiş olmamak için yazdığımı söylemiştim. Kitabı ne zaman okuduğumu hatırlamıyorum ama Türkçesi'nin basıldığını sanmıyorum. Denk gelirseniz alın okuyun ama.




Hiç yorum yok: